İran uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Muhsin Habibi, hayatını kaybeden Mahsa Amini ölümüne ilişkin özel açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Muhsin Habibi, batının istikrarı bozmak için devamlı ve planlı bir şekilde çalıştığını söyleyerek, “Gerçekten Batılı medya kuruluşlarının bu olaya duydukları ilginin daha önce bir benzeri olmadı. Bu çok açık bir şekilde İran’da sokakları karışmayı ve istikrarı bozmaya yönelik planlı ve programlı bir girişim. Bu kez tüm dikkat ve enerjilerini İranlı kadınlara yoğunlaştırdılar. İran’ın geniş çaplı bir kadın hareketi ile karşı karşıya kalmasını istiyorlar. Bu kapsamda ise kadını ilgilendiren her bir bahaneyi İran’a karşı kullanmak istiyorlar” dedi.
Mahsa Emini Olayının Bahane Olduğu Açık
Mahsa Amini’nin ölümüne ilişkin tüm belgelerin sunulduğunu ve polisin fiziki temasta bulunmadığını vurgulayan Prof. Dr. Habibi, “Merhum Mahsa Amini konusunda tüm açıklanan belgeler ve raporlar kendisinin kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini, kendisinin daha önce bir kaç kez ameliyat olduğunu ve hastalıklarının olduğunu gösteriyor. Karakol merkezinde Amini ile hiç bir fiziki temasın olmadığını ve kendisinin aniden rahatsızlaşarak hayatını kaybettiğini gördük. Tüm kamera kayıtları da bunu doğruluyor. Henüz 22 yaşında olan genç bir kızın ölümü hepimizi üzdü ve derinden etkiledi. Ancak bugün yaşananlar tamamen bahane. Bu bahaneyi kullanarak İran’da sokakları karıştırmak istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Habibi, “Uluslararası medya kuruluşları ve sosyal medyanın İran’daki bu hadiseye olan ilgisi daha önce hiç görülmedi. Sadece BBC farsça Instagram hesabından bu konu hakkında iki günde 100’e yakın paylaşım yaptı. Tüm bu medya kuruluşları, uluslararası medya merkezleri el ele vererek İran’daki eylemleri tahrik etmek ve daha da büyütmeyi hedefliyorlar” dedi.
İran’ın bölgedeki gücünü kırmayı hedefliyorlar
Ülkede bir çok önemli gelişmelerin olduğunu vurgulayan Habibi, “Bakın Cumhurbaşkanı Reisi döneminde bir çok önemli gelişme yaşandı. İran bunca yılın ardından ilk kez resmen Şanghay İşbirliği teşkilatına tam üye oldu. Yolsuzluk ve kaçakçılık ile mücadele gibi ülkede bir çok başka önemli gelişmeler de sağlanıyor. Ancak düşman boş oturmuyor ve İran’ın bölgede önemli bir güç olmasının önünü almak için elindeki her türlü imkanı kullanmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.
Hedefte Nükleer Anlaşma Meselesi Var
Prof. Dr. Habibi, “İran Cumhurbaşkanı Reisi şu an New York’ta. Muhakkak İran’daki bu gösteriler orada başta ABD olmak üzere batılı ülkeler tarafından İran’a karşı kullanılacaktır. Nükleer anlaşma bağlamında İran’a baskı kurmak için bu gösterileri bir fırsat olarak değerlendirmeye çalışıyor. İran İslam Cumhuriyeti bölgesel çapta gücüne güç kattığı bir dönemde yaşanan gösterilerin hangi tarafların çıkarına olduğu açık. Gösteriler sistematik bir şekilde İran karşıtı örgütlerce provoke ediliyor” dedi.
Habibi, bu durumun İran’a karşı kullanıldığını söyleyerek, “İran’da gerçekleşen bu olay, dünyada başka bir ülkede de görülebilecek bir hadisedir. Stres altında aynı zamanda rahatsızlığı olan genç bir kızın aniden fenalaşarak hayatını kaybetmesinden kat kat daha acı olaylar dünyanın çoğu ülkesinde yaşanıyor ancak malum haber kuruluşları nedense insan hakları meselesini sadece bazen -özellikle de batının çıkarına olduğunda- dikkate almak konusunda kararlı gözüküyor. Yaşanan söz konusu acı olay İran’a özgü bir olay değil. Mahsa Amini’nin hayatını kaybetmesi, dünyada genç yaşında hayatını kaybeden herhangi bir şahısta olduğu gibi herkesi derinden üzdü. Sonunda genç yaşta bir kız hayatını kaybetti. Kim üzülmez ki? Ancak bu hadise İran’a karşı kullanılıyor. İran’ın başarıları, ilerleyişi ve gelişimi, bu olay bahane edilerek engellenmek isteniyor” ifadelerini kullandı.
İran karşıtı gruplar algı operasyonu oluşturuyor
Prof. Dr. Habibi, “Bakın Azerbaycan-Ermenistan konusunda İran önemli kazanımlar elde etti ve bölgesel rolünü ve ağırlığını ortaya koymuş oldu. Ancak İran karşıtı grupların farklı bahaneler ile oluşturdukları algı operasyonları, bu başarıların gözükmesini engellemeye çalışıyor. Hedefleri İran’ı dışlamak, geride bırakmak ve İran’ın ileriye dönük plan ve programlarına yoğunlaşmasını engellemek. Medyanın kendi işini yapmasına izin verilmiyor. İran’ın önünde önemli ilerlemeler ve kazanımlar var. Bunların bir tanesi dahi medyada kendisine yer bulmuyor” dedi.
Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Habibi açıklamasının sonunda “Olayın Mahsa Amini’nin hayatını kaybetmesiyle ilgisini yitirdiğini, tamamen politik hedefler doğrultusunda İran’ın ulusal güvenliği hedef alındığı ortada. Geçtiğimiz yıllarda da benzer protestolar yaşandı. Provokatörler protestoları saptırarak sadece İran halkını zor durumda bırakıyor. Geçtiğimiz olaylarda da defalarca tanıklık ettiğimiz üzere dünyaya çok büyük, lanse edilen söz konusu olaylar kısa bir süre sonra sonlanacak ve batılı güçler yine hedeflerine ulaşamayacak. Bu tarz olayların defalarca yaşanmasına rağmen kamuoyunun önceki başarısızlıklarını hatırlamasını istememeleri gayet doğal bir durum” ifadelerine yer verdi.
KAYNAK: İsrailpost.com