Bugün başlangıcının birinci yıl dönümünü idrak ettiğimiz Büyük Kurtuluş Savaşının tatbikatı olarak nitelendirilen Seyf-ül Kuds (Kudüs’ün Kılıcı) Harekatı İsrail işgal rejiminde sadece askeri ve siyasi mekanizmayı değil bütün kesimleri derinden etkiledi.
Harekat, Filistin’in bütün cephelerini direniş seçeneği etrafında birleştirirken, Filistin topraklarındaki varlığının gayri meşru dolayısıyla iğreti olduğunu bilen işgalci toplumda da ciddi korku ve endişeye neden oldu.
Bu yüzden dünyanın değişik ülkelerinden getirilip işgal altındaki Filistin topraklarına yerleştirilmiş olan ve “İsrailli” diye tanımlanan kesimin yarıya yakın bir kısmının Kudüs Kılıcı Harekatı yüzünden psikolojik sorunlar yaşadığı ifade edildi.
Roshnik Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırmada Kudüs Kılıcı Harekatı’nın “İsrailliler” üzerindeki psikolojik tesirleri konusunda tespitler yapıldı. Bunun için belirlenen bir kesime söz konusu operasyondan ne şekilde etkilendikleri soruldu.
Araştırma için seçilen kesimin yüzde 50’ye yakın bir kısmı olaylardan psikolojik olarak olumsuz etkilendiğini dile getirdi. Bunlardan %43’ü ciddi korku yaşadığını, %24’ü depresyon geçirdiğini, %21’i panik geçirdiğini, %25’i kalıcı öfke nöbetleri geçirdiğini, %14’ü strese girdiğini ifade etti.
Yapılan araştırmaya göre harekat yüzünden ciddi sorunlar yaşayan İsrail toplumunun %45’i psikolojik tedavi ve rehabilitasyon hizmeti alamadı.
10 Mayıs 2021 tarihinde başlayan ve 11 gün süren Kudüs Kılıcı Harekatı’nın devam ettiği günlerde “İsrail”de (işgal edilmiş Filistin toprakları birçok alanda faaliyet durmuş ve insanların büyük bir çoğunluğu hayatını sığınaklarda sürdürmeye başlamıştı.
KAYNAK: Filistin Enformasyon Merkezi